Andolsun, Yusuf ve kardeşlerinde soranlar için ayetler (ibretler) vardır. (Yusuf Suresi, 7)

18 Mart 2010 Perşembe

Hz. Yakub'un Sahip Olduğu İlim

Hz Yusuf bu konuşmaların üzerine kardeşlerine gömleğini verir bunu babalarına götürmelerini söyler:


"Bu gömleğimle gidin de, babamın yüzüne sürün. Gözü (yine) görür hale gelir. Bütün ailenizi de bana getirin." Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: "Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum." "Allah adına, hayret" dediler. "Sen hala geçmişteki yanlışlığındasın." (Yusuf Suresi, 93-95)


Yukarıdaki ayetlerde görüldüğü gibi ailesi, Hz. Yakub'un oğluna olan hasretinden dolayı yanlış bir tavır içinde olduğunu zanneder. Onların bu düşüncesinin hatırlattığı hikmetli bir ders vardır: Olayları sadece zahirine yani dış görünüşüne ve sebeplere göre değerlendirmek her zaman doğru olmayabilir. Çünkü Allah Kuran'da kimi zaman özel olarak verilen ilimle yapılan hareketlerden söz etmiştir. Örneğin Hz. Musa ile ilim sahibi bir zatın yaşadıklarının anlatıldığı kıssada bu konudan detaylı olarak söz edilmekte ve örnekleri de verilmektedir. (Detaylı bilgi için bkz. Harun Yahya, Hz. Musa, Şubat 2001) Allah Hz. Yakub'un da ilim sahibi bir kul olduğunu zaten bildirmiştir. Sahip olduğu bu ilim dolayısıyla gösterdiği tavrı, ailesi anlayamamış, zahir bir bakış açısıyla yaklaşarak onun yanlışlık içinde olduğunu zannetmişlerdir.


Nitekim Hz. Yakup, gömleği aldıktan sonra Allah'ın kendisine verdiği ilmi ailesine hatırlatmıştır:


Müjdeci gelip de onu (gömleği) onun yüzüne sürdüğü zaman, gözü görür olarak (sağlığına) dönüverdi. (Yakub) Dedi ki: "Ben, size bilmediğinizi Allah'tan gerçekten biliyorum demedim mi?" (Yusuf Suresi, 96)


Görüldüğü gibi Hz. Yusuf'un önceden söyledikleri çıkmıştır; gömleği babasının yüzüne sürdüklerinde babasının rahatsızlığı ortadan kalkmış, gözü görmeye başlamıştır. Babası böylece sağlığına kavuşmuştur. Ayrıca Hz. Yakup'un söyledikleri de çıkmıştır. Hz. Yusuf'u göreceğini önceden hissetmiştir ve görmüştür. Bu, kuşkusuz her ikisinin de ilim sahibi kullar olduklarının bir göstergesidir.